Doğum Kontrol Hapı Kullanımı ve Polikistik Over Sendromu

Polikistik over sendromu tedavisinde doğum kontrol hapı kullanılması doğru değildir. Doğum kontrol hapları polikistik over sendromu’nu tedavi etmemektedir. Buna rağmen polikistik over sendromu’nda halen yaygın olarak kullanılmaktadır.

SAKINCALARI; 1-Uzun süre, ara vermeden doğum kontrol hapı kullanılması yanlış bir uygulamadır. Uzun süre doğum kontrol hapı kullanılması kişinin gerçek adet düzenini gizlemektedir. Uzun süre, ara vermeden doğum kontrol hapı kullanan kişiler çocuk sahibi olmaya karar verdikleri zaman doğum kontrol hapını bıraktıklarında altta yatan polikistik over sendromu veya erken menopoz gibi bir sorundan dolayı adet olamama ve hamile kalamama gerçeğiyle karşılaşabilmektedir.

2-Doğum kontrol hapı kullanarak düzenli bir şekilde (her ay) görülen adet kanaması yumurta gelişimi ve yumurtlama olmadan oluşmaktadır. Bu nedenle bu kanama gerçek bir adet kanaması değildir. Doğum kontrol haplarının içinde bulunan suni östrojen (ethinyl estradiol) yumurta büyümesini sağlayan FSH hormonunun beyinde (hipofiz) üretimini azaltarak yumurta gelişimini engellemektedir. Doğum kontrol haplarının içinde bulunan suni progesteron hormonu (19- nortestosteron) ise yumurtlamayı sağlayan LH hormonunun beyinde (hipofiz) üretimini azaltarak yumurtlamayı engellemektedir.  Zaten polikistik over sendromu’nda da sorun doğum kontrol hapı kullanımında olduğu gibi yumurta gelişimi ve yumurtlamanın olmamasıdır. Bu nedenle doğum kontrol haplarının polikistik over sendromu’nu tedavi etmesi mümkün değildir. 

3-Polikistik over sendromu olan kişilerin bir kısmında yumurta gelişimi ve yumurtlama sorununda ve buna bağlı olarak da adet düzensizliği şikayetinde yıllar içinde değişiklikler olabilmektedir. Bu durum kişinin doğum kontrol hapı kullanmasına gerek olmadan düzenli adet görebilecek iken adet düzensizliğinin devam ettiğini zannederek gereksiz yere uzun yıllar doğum kontrol hapı kullanmasına neden olmaktadır.

4- Polikistik over sendromu olan fazla kilolu kadınlarda selülit, varis, insülin direnci, migren, hipertansiyon, psikolojik sorunlar (depresyon), pankreas iltihabı (pankreatit), safra kesesi taşları, kilo artışı (ödem; su tutulumu) gibi doğum kontrol hapı kullanımına bağlı olarak görülen yan etkiler daha kolaylıkla ortaya çıkabilmektedir(1,2,3,4).

5- Doğum kontrol hapı kullanımı zaten tek başına bacak damarlarının pıhtı ile tıkanması (derin ven trombozu) ve ordan kopan pıhtı parçasının da akciğer damarlarını tıkaması (pulmoner emboli) ihtimalini arttırmaktadır(1,2,3,4). Polikistik over sendromu olup da doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda damar tıkanıklığı ihtimali polikistik over sendromu olmayanlara göre daha da artmaktadır. Bir de farkına varılmadan doğuştan pıhtılaşma bozukluğu olanlar (thrombophilias) tarafından kullanıldığında beyin veya akciğer damarlarının bir pıhtı parçası tarafından tıkanması ve bunun sonucunda da kişinin hayatını kaybetmesi ihtimali daha da artmaktadır (1,2,3,4,12,13,14,15). Bu nedenle bazı ülkelerde bazı doğum kontrol haplarının kullanılması yasaklanmıştır. Buna karşılık maalesef, ülkemizde özellikle polikistik over sendromu tedavisinde halen yaygın olarak kullanılmaktadır.

(Bu paragrafın üzerini tıklayarak The Guardian ve Le Figaro gazetelerinde doğum kontrol haplarının neden olduğu ölümlerle ilgili haberlere ulaşabilirsiniz)…

Günümüzde en çok kullanılan 10 tane doğum kontrol hapı içinde bulunan östrojen miktarına ve progesteron çeşidine göre aşağıda belirtilmiştir. Doğum kontrol hapı üreten ilaç firmalarından maddi destek almadan yapılan çalışmalarda bu doğum kontrol haplarını kullanan kadınlarda kullanmayanlara göre ortaya çıkan damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) ihtimalindeki artışı aşağıda görebilirsiniz(3) ;

20 µg ethinyl estradiol + levonorgestrel kullananlarda damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) 2.2 kat artmaktadır.

30 µg ethinyl estradiol + levonorgestrel kullananlarda damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) 2.4 kat artmaktadır.

50 µg ethinyl estradiol + levonorgestrel kullananlarda damar tıkanıklığı (derin ven trombozu)  5.2 kat artmaktadır.

20 µg ethinyl estradiol + gestodene kullananlarda damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) 2.2 kat artmaktadır.

30 µg ethinyl estradiol + gestodene kullananlarda damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) 3.7 kat artmaktadır.

20 µg ethinyl estradiol + desogestrel kullananlarda damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) 3.4 kat artmaktadır.

30 µg ethinyl estradiol + desogestrel kullananlarda damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) 4.3 kat artmaktadır.

35 µg ethinyl estradiol + norgestimate kullananlarda damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) 2.4 kat artmaktadır.

35 µg ethinyl estradiol + cyproterone acetate (siproteron asetat) kullananlarda damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) 3.9 kat artmaktadır.

30 µg ethinyl estradiol + drospirenone kullananlarda damar tıkanıklığı (derin ven trombozu) 3.9 kat artmaktadır.

6- Adet kanaması beyinde bulunan Hipotalamus ve Hipofiz’den yumurtalıklara ve rahime giden emirlerle düzenlenir. Ergenlik (Adolesan) döneminde henüz beyin, yumurtalık ve rahim arasındaki yol tam olarak gelişmediği için polikistik over sendromu’nda olduğu gibi yumurta gelişimi ve yumurtlama olmamaktadır.  16 yaşından önce doğum kontrol hapı kullanılması bu yolun olgunlaşmasını engelleyebilmektedir.Maalesef, bana ilk kez gelen hastalarım arasında çoğunlukla rastladığım 10-11 yaşlarından itibaren doğum kontrol haplarını polikistik over sendromu oldukları söylenerek kız çocuklarının tedavi edip etmeyeceği ve gelişebilecek yan etkileri düşünülmeden şuursuzca kullanmasıdır ve hatta bu kızların bir kısmının polikistik over sendromu’nu tedavi ediyoruz diye çok küçük yaşlardan itibaren 20 -25 yıl aralıksız doğum kontrol hapı kullandığına sıklıkla tanık oluyorum.

7-Doğum kontrol haplarının içinde bulunan östrojen (estradiol) ve progesteron hormonları meme kanseri ile ilişkilidir. Doğum kontrol hapı kullanılması meme kanseri ihtimalini arttırmaktadır. Kullanım süresi uzadıkça meme kanseri ihtimali de buna paralel olarak artmaktadır. Erken yaşlardan (Ergenlik dönemi) itibaren doğum yapmadan önce kullanılması da meme kanseri ihtimalini arttıran diğer bir nedendir. Hatta 5 yıldan daha uzun süre kullanan kadınlarda doğum kontrol hapını bıraktıktan sonra bile meme kanseri görülme ihtimali yüksek olmaya devam etmektedir. Bu nedenle polikistik over sendromu olan genç kızlarda doğum yapmadan önce doğum kontrol hapı gibi ilaçların gereksiz yere, uzun süre polikistik over sendromu’nu tedavi ediyoruz diye kullanılması doğru değildir(5,6,7,8). Doğum kontrol haplarını daha önce kullanmış olan ya da şimdi kullanmakta olan kadınlarda hiç kullanmamış olanlara göre ortaya çıkan meme kanseri ihtimalindeki artışı aşağıda görebilirsiniz(6);

50 µg ethinyl estradiol + levonorgestrel kullananlarda meme kanseri  1.21 kat artmaktadır.

20 µg ethinyl estradiol + levonorgestrel kullananlarda meme kanseri 1.33 kat artmaktadır.

20 µg ethinyl estradiol + gestodene kullananlarda meme kanseri 1.20 kat artmaktadır.

35 µg ethinyl estradiol + cyproterone acetate (siproteron asetat) kullananlarda meme kanseri 1.44 kat artmaktadır.

30 µg ethinyl estradiol + drospirenone kullananlarda meme kanseri 1.1 kat artmaktadır.

35 µg ethinyl estradiol + norgestimate kullananlarda meme kanseri 1.22 kat artmaktadır.

20 µg ethinyl estradiol + desogestrel kullananlarda meme kanseri 1.12 kat artmaktadır.

8-Polikistik over sendromu olan kadınların oluşabilecek bir rahim kanserini önlemek için doğum kontrol hapı kullanması da doğru değildir. Polikistik over sendromu olan kadınların küçük bir bölümünde görülen uzun süre adet olamama durumu rahim iç tabakasının fazla miktarda kalınlaşmasına neden olur(9). Burada ”uzun süre adet olamama” derken  polikistik over sendromu olan kadınların çoğunda görülen 10-15 günlük gecikmeler kastedilmemektedir. Rahim iç tabakası kalınlaşmasına bağlı ortaya çıkan kanser çoğunlukla adet kanamasının uzun süre 6 aydan daha uzun aralıklarla olması veya hiç olmaması durumlarında karşımıza çıkmaktadır(10)Polikistik over sendromu olan kadınların çok büyük bir kısmınında sadece 3-5 gün kadar adet gecikmesi olmaktadır. Maalesef, bu kadınlara da rahim kanseri olabileceği söylenerek hemen doğum kontrol hapı başlaması tavsiye ediliyor(11).

Polikistik over sendromu tedavisinde doğum kontrol hapı kullanılması doğru değildirFakat, tedavi etkinliğinin olmamasına ve de bir kısmı hayati tehlikeye sahip olan bir çok yan etkiye sahip olmasına rağmen doğum kontrol hapları polikistik over sendromu tedavisinde halen yaygın olarak kullanılmaktadır. Halbuki, polikistik over sendromu’nun çok daha başarılı ve az yan etkisi olan tedavi yöntemleri vardır. Bu tedavi yöntemlerinin ayrıntılarını sitemizde tüylenme artışı ve tedavisi, adet düzensizliği ve tedavisi, çocuk isteği tedavisi, sivilce ve tedavisi, saç dökülmesi ve tedavisi, ciltte yağlanma artışı ve tedavisi bölümlerinde bulabilirsiniz.

Kaynaklar

1-Risk of venous thromboembolism in women with polycystic ovary syndrome: a population-based matched cohort analysis. Bird ST, Hartzema AG, Brophy JM, Etminan M, Delaney JA. CMAJ. 2013 Feb 5;185(2):E115-20.

2-Combined hormonal contraception and the risk of venous thromboembolism: a guideline. Practice Committee of the American Society for Reproductive Medicine. Fertil Steril. 2017 Jan;107(1):43-51.

3-Different combined oral contraceptives and the risk of venous thrombosis:systematic review and network meta-analysis. Stegeman BH, de Bastos M, Rosendaal FR, van Hylckama Vlieg A, Helmerhorst FM, Stijnen T, Dekkers OM. BMJ.  2013 Sep 12;347:f5298.

4-Pills-related severe adverse events: A case report in Taiwan. Chen CH, Chin HY et al. Taiwan J Obstet Gynecol . 2016 Aug;55(4):588-90.

5-Oral contraceptives and breast cancer risk among younger women. Brinton LA, Daling JR, Liff JM et al. J Nath Cancer Inst. 1995 Jun 7;87(11):827-35.

6-Contemporary Hormonal Contraception and the Risk of Breast Cancer. Morch LS, Skovlund CW, Hannaford PC, Iversen L et al. N Eng J Med. 2017 Dec 7;377(23):2228-2239

7-Breast cancer and hormonal contraceptives: collaborative reanalysis of individualdata on 53 297 women with breast cancer and 100 239 women without breast cancer from 54 epidemiological  studies. Collaborative Group on Hormonal Factors in Breast Cancer. Lancet. 1996 Jun 22;347(9017):1713-27.

8-Breast cancer among young U.S. women in relation to oral contraceptive use. White E, Malone KE et al. J Nath Cancer Inst. 1994 Apr 6;86(7):505-14.

9-Case-control study of endogenous steroid hormones and endometrial cancer. Potischman N et al. J Nath Cancer Inst. 1996 Aug 21;88(16):1127-35.

10-Ultrasound and menstrual history in predicting endometrial hyperplasia in polycystic ovary syndrome. Cheung AP. Obstet Gynecol. 2001 Aug;98(2):325-31.

11-Polycystic ovary syndrome: the spectrum of the disorder in 1741 patients. Balen AH, Conway GFS, Kaltsas G, TechatrasakK, Mannnig PJ, West C, Jacobs HS. Hum Reprod. 1995 Aug;10(8):2107-11.

12-Oral contraception and risk of a cerebral thromboembolic attack: results of a case-control study. Lidegaard O. BMJ. 1993 Apr 10;306(6883):956-63.

13-Oral contraception and stroke. Evidence from the Royal College of General Practitioners’ Oral Contraception Study. Hannaford PC, Croft PR, Kay CR. Stroke. 994 May;25(5):935-42.

14-Increased risk of venous thrombosis in oral-contraceptive users who are carriers of factor V Leiden mutation. Vandenbroucke JP, Koster T, Briët E, Reitsma PH, Bertina RM, Rosendaal FR. Lancet. 1994  Nov 26;344(8935):1453-7.

15-Thrombotic risk of women with hereditary antithrombin III-, protein C- and protein S-deficiency taking oral contraceptive medication. The GTH Study Group on Natural Inhibitors. Pabinger I, Schneider B.Thromb Haemost. 1994 May;71(5):548-52.

Bunları da İnceleyin

Polikistik over Sendromu’nda İsotretinoin (A vitamini) Tedavisi

Sivilce (Akne vulgaris) deride yağ bezleri ve kıl köklerinin birlikte bulunduğu yapının (pilosebaceous unit)  iltihabıdır(6,7,8,9,10,20). Ergenlik …